Öfkelenince Niçin Bağırılır?

İmamı Buhari ve İ.Azamİmamı Buhari ve İ.AzamÖ- Öfkeli Adam
Erenlerden bir zat, müritleri ile gezinirken Dicle nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran iki kişi görmüş. Müritlerine dönüp:

-“İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.  Talebelerden biri:

-“Öfkelendiğimizde sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş:

-“Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.

Müritlerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış:
-“İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.” der ve şöyle devam eder;

Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra ermiş zat müritlerine bakarak şöyle devam etmiş:
“Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak kelimelerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz. der.

Öfke ateş gibidir. Nitekim öfke hakkında bazı ayet ve hadis  meallerinde şöyle buyurulur:

-”O takvâ sahipleri ki bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.”    (Al-i İmran / 134.)
-” OnlarÖfke İle İlgili Ayet ve Hadisler büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.”  (Şûra / 37.)

Öfke, ahlâkî eksikliklerdendir. İnsanda var olan gazab kuvvetinin ifrat derecesi olan öfke, bir âfettir. Öfke anında insan doğru düşünemez. Normal davranışlarda bulunamaz. Öfkeli olarak yapılan işler hep sonradan pişmanlık duyulan işlerdir. Bunun için “Öfke ile kalkan zararla oturur” denilmiştir. Bir anlık öfke ile cinayet işleyenlere sık sık rastlanır. Öfke ev ve iş yerlerinde huzursuzluklara ve rahatsızlıklara sebep olur. İnsan, iradesini kullanarak öfkesini yenmeye, kendisini öfkelendirenleri bağışlamaya çalışmalıdır. Peygamber (s.a.v.) Efendimize gelerek kendisine öğüt vermesini isteyen bir adama Resulullah;

– “Öfkelenme!” buyurmuş ve bu sözünü birkaç kere tekrarlamıştır “ (Riyazü’s-Salihîn, I, 80).

Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulmuştur:

– “Kuvvetli ve kahraman pehlivan, herkesi yenen kimse değildir. Kuvvetli ve kahraman pehlivan ancak öfke zamanında nefsine mâlik olan ve öfkesini yenen kimsedir” (Müslim, Birr ve Sıla, 107) Peygamber Efendimiz bir başka hadisinde şöyle buyurmuştur:

-” Bir kimse öfkesinin gereğini yapmaya kadir olduğu halde öfkesini yenerse, Allah Teâlâ kıyamet gününde halkın gözü önünde onu çağırır, huriler içinden istediğini seçmekte muhayyer kılar” (Riyazü’s-Salihîn, I, 80)

Sirke balı bozduğu gibi, öfke de ameli bozar.”  (Hakim)

Loading

2.173 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Bir yanıt yazın