Türkiye Türklerinin Kökeni

Bekir Abdullah 12 Aralık 2012
Bu yazımızda Türkiye Türklerinin etnik kökenini tarihsel süreç içerisinde ele alacağız.

Türkler, Çin kaynaklarında verilen bilgiler doğrultusunda yaklaşık 2500 yıllık bilinen bir geçmişe sahiptir. Türklerin en eski çağlardan beri Karadeniz’den Çin Seddi’ne kadar olan geniş bir coğrafyayı mesken edindikleri bilinmektedir. Çin kaynaklarına göre, Gök Türk İmparatorluğunun kurucu boyu olan Aşina, Altay Dağları çevresini yurt edinmiş ve demircilikle uğraşıyordu. Türklerin Aşina boyu vaktiyle Hun İmparatorluğunda yer almış Turani kavimlerdendi. Hunlar ise çok daha eski zamanlarda Karadeniz’den Çin Seddine kadar geniş bir alanda hakimiyet kuran Turani kavimlerin kurduğu bir bozkır imparatorluğu idi.

Türklerin Anadolu’ya gelişi 1071’den önce olmuştur. 1071 Malazgirt zaferinin önemi ise Anadolu’nun Selçuklular tarafından Bizanslılardan kesin olarak alınıp tam olarak bir Türk yurdu haline gelişinin teminatı olmasıdır. Turani kavimlerin Anadolu’ya ilk akınları İskitler zamanında olmuştur. Hunların ise 4.yüzyılda Kafkasya’yı aşarak Anadolu’ya akın yaptıkları bilinmektedir. Hunların ardından Sabar Türklerinin 6.yüzyılda Anadolu’ya geldikleri bilinmektedir. 9. yüzyılda ise Abbasiler dönemi Türk asıllı komutan ve askerlerin Doğu Anadolu’ya yerleştikleri tarihi kaynaklarda geçer. Hatta Abbasilere bağlı Türk askerler o dönemde Anadolu’daki bazı kaleleri fethederek yerleşmişlerdir. Bizans ordusunda ise Kuman ve Peçenek gibi Türklerin de görev aldığı bilinmektedir. Selçukluların ise Anadolu’ya ilk gelişleri 1016 yılında yurt arayışında olan Çağrı Bey’in Doğu Anadolu seferidir. Bu dönemde Anadolu’nun oldukça tenha olduğu bilinmektedir. Daha sonra Türkler çoğunluk haline gelecektir.

gokturk1

Anadolu Türklüğünün soyu özellikle Gök Türklerin batı kolunda meskun Oğuz boylarına dayanmaktadır. 627 yılından itibaren Batı Gök Türklerini oluşturan Türk boyları Çin kaynaklarında Oğuz ismiyle anılmaktadır. Bu tarihten önceki Çin kaynaklarında Oğuz yerine Töles adı kullanılmıştır. Gök Türk Devletinin zayıflamasıyla birlikte Batı Türkleri, Karadeniz’den Hazar Denizi ve Aral Gölüne kadar olan bölgede Hazar Kağanlığını kurmuştur. Hazar Denizinin doğusunda (özellikle Mangışlak çevresinde) yaşayan Oğuz kavimleri de Hazar Kağanlığına bağlı olarak Oğuz Yabgu Devletini kurmuşlardır. Oğuzlar, Kıpçak göçüne ve Dandanakan Savaşına kadar olan dönemde dar bir alanda sıkışarak, bir kısmı Uzlar adıyla Avrupa’ya göçmüş, önemli bir kısmı da Maveraünnehr ve Harezm’e kaymıştır.

Gök Türk devletinin esas ismi Türk Kağanlığıdır. Ancak tarihçiler Türk devletlerinin tasnifini yaparken karışıklık olmaması amacıyla Gök Türk adını kullanmışlardır. Gök Türk Devleti, öğüt niteliğinde birçok yazılı taş dikmiş ve önceki tecrübelerden yola çıkarak halkını Çin konusunda uyarmış, hakimiyetini Tengri (tek Allah)’ın vergisine dayandırmış ve Türklük şuurunu aşılamaya çalışmıştır. Yazılı kaynakların özellikle doğuda bulunmasının sebebi, Çin’e sürekli akınlar yapan devlet yönetiminin Ötüken çevresini tercih etmesidir. Türklerin yazıyı kullandıkları çağlarda Avrupa’da Bizans hariç yazıyı kullanan millet yok denecek kadar azdır. Nitekim günümüz Avrupalılarının ataları İngilizler, Almanlar, Slavlar ve Fransızlar o devirde henüz yazı kullanmıyorlardı: En eski İngilizce yazılı kaynakların bile Orta Çağın başlarına dayanması gibi. Alman, İngiliz ve Fransızların, Gök Türk yazıtlarının çağdaşı diyebileceğimiz hatırı sayılır eserleri bulunmamaktadır.

gokturk2

Türklerin İslam’a bir faydası da [Hz. Muhammed (sav)’ın dünyaya geldiği yıllarda] Bizans Devleti ile anlaşıp İran’daki Sasani Devletinin zayıflamasını sağlamasıdır. Mecusi kökenli Sasani Devletinin zayıflamasıyla İslamiyet doğuya daha çabuk yayılmıştır.

Gök Türk Devletinin yıkılmasından sonra Gök Türk Devletinin batı kanadında yer alan Türk boyları, Türgiş adı altında birleşmiştir. Nitekim Batı Göktürk hanedanından İşbara Teriş Tunga Kağan 634’te Oğuzları on boya bölmüş ve her boya birer ok vermişti. Onun örgütlediği Türk boyları daha sonra Türgiş adı altında birleşerek 690 yılında tarih sahnesine çıkmıştır. Türgişler o dönemde “Sarı Türgişler” ve “Kara Türgişler” olarak ikiye ayrılınca güç kaybettiler. Kurdukları devlet daha sonra Karluklar tarafından 766’da yıkıldı. Ancak Türgişlerin bir kısmı Seyhun, bir kısmı da Tanrı Dağlarının güneyine kaymıştır.

turgisler-harita

766’dan itibaren, Türgişler Oğuz adıyla anılmıştır. Oğuz ismi “kabileler” anlamına gelir ve Batı Göktürk Devletinde yer alan Türk kabileleri için 627’den beri kullanılan birleştirici bir ad olmuştur. 766’dan sonra Türgiş ismi yerine Oğuz kullanılmış ve çok sayıda Türk kabilesinin meydana getirdiği siyasi bir birlik olarak devam etmiştir. İslam kaynaklarında 800’lü yıllara gelindiğinde Oğuzların Mangışlak, Karadağ, Curcan, Yenikent, Sıgnak, Kavrak, Otrar, Aral Gölü çevresi ve Hazar Denizinin doğu taraflarında (Hazar-Aral arasında ve kuzeyinde) yaşadıkları belirtilmektedir. Ancak Oğuzların esas ağırlık merkezi Seyhun Oğuzları olmuştur. Ayrıca Avrupa’ya göç eden Peçeneklerden bir kısmı da Oğuz boyları arasında yer almıştır.

Hazar Kağanlığı, Oğuz Yabguluğu ve İdil-Bulgar Devleti775-785 yılları arasında Oğuzların Maveraünnehir’e indikleri İslam kaynaklarında geçer. Türgiş Devletinin yıkılmasından sonra, Oğuzlar Yeni-kent merkezli Hazar-Aral steplerinde kendi Türk devletlerini kurmuştur. Bu devletin ismi tarihte Oğuz Yabgu Devleti olarak geçer. Oğuz Yabgu Devleti, İdil-Bulgar Devleti gibi bir süre Hazar Türklerine tabi olmuştur. Oğuzların güneye göç etmesiyle birlikte, Araplar tarafından Türkmen adı kullanılmaya başlamıştır. 1055’te Oğuz Yabgu Devleti yıkılmıştır. Oğuz Yabgu Devletinden önceden bağlarını koparan Selçuk Bey Müslüman olmuştu ve diğer Oğuz boylarının da Müslüman olmasıyla Selçuklu Devleti yükselmiş, Oğuzlar da zaman içinde boylar halinde İran (Azerbaycan) ve Anadolu’ya yerleştirilmişlerdir.

oguz-yabgu-devleti-harita
Haritada görüldüğü üzere, Kıpçakların batıya göçmesiyle birlikte, Peçenekler batıya (Karadeniz’in kuzeyi ve Balkanlara) doğru göçmüş, Oğuz boyları ise yurt arayışı içerisinde güneye inmişler, Karahanlıların sıkıştırması üzerine, Gaznelilerle yapılan Dandanakan Savaşında Horasan ve İran’ın kapılarını açmışlar ve buradan toplu halde Azerbaycan ve Anadolu’ya giriş yapmışlardır. Zamanla Azerbaycan ve Anadolu’nun Türk yurdu haline gelmesini sağlamışlar ve 13. yüzyıldan itibaren batılılar Anadolu’ya Türkiye, doğusuna da Türkomanya demişlerdir.

 

OĞUZLAR NEDEN GÖÇTÜLER?

Oğuzların Orta Asya’dan göç etme nedenlerinden ilki doğu ve batı istikametinde gerçekleşen büyük Kıpçak göç dalgasıdır. Kıpçak göç dalgası ise 10. yüzyılda daha doğudaki Moğol kökenli Hitayların baskısı nedeniyle yaşanmıştır. Oğuzlar kuzeylerindeki doğu-batı istikametinde meydana gelen göç dalgaları nedeniyle 10. yüzyılda Hazar Denizi ve Aral Gölü çevresine sıkışmıştı. Ancak güneyde Gazneliler, güneydoğuda ise Karahanlılar, kendi devletlerinin bekası açısından Oğuzların yurt edinmelerine karşı çıkıyordu. Oğuzların kuzeyinde yaşanan büyük göç dalgası, onlardan bir kısmını batıya göçmeye zorladı; Avrupa’ya gidenler tarihi kaynaklarda “Uz” (Oğuz’un bir türevi) ve bir kısmı da “Peçenek” adıyla anılır. Günümüzde Moldovya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’ın kuzeyinde yaşayan Gagauz (Gökoğuz) Türklerinin Hazar Denizinin kuzeyinden Avrupa’ya göç eden Türkler’in torunları oldukları bilinir. Avrupa’ya göçen Uzların bir kısmı asimile olarak yerli halklarla karışmıştır. 

DÖRT BÜYÜK GÖÇ DALGASI

Birinci göç dalgası Dandanakan Savaşı ile başlar. Kıpçakların Ural-Volga bölgesine göçmesiyle buradaki Oğuzlar, yurtlarını terk etmişlerdir. Az bir kısmı Uz adıyla Karadeniz’in kuzeyine göçerken, büyük çoğunluk güneye göçmüştür. 11. yüzyılda Selçukluların Dandanakan Savaşında Gaznelileri yenmesiyle, Oğuzların büyük çoğunluğu, Hazar Denizinin güneyinden açılan güvenli koridordan Azerbaycan, Kuzey Irak ve bugünkü Türkiye topraklarına yerleşmiş ve bu coğrafyaların zamanla Türk yurdu haline gelmesini sağlamışlardır. 1071 yılında Türkler, Malazgirt Savaşı ile karşılarındaki en büyük güç olan Bizans İmparatorluğunu bertaraf edip, iskan politikasına başlamışlardır. İlk dönem kurulan Danışmendli, Saltuklu, Artuklu, Mengücekli, Çubukoğulları, İnaloğulları, Ahlatşahlar, Çaka beylikleri ve Türkiye Selçuklu Devleti birinci göç dalgasıyla gelip yerleşenlerdir. Yine bu dönemde Miryokefalon Savaşı ile Batı Anadolu hakimiyetini pekiştirmişler ve yine o yüzyıllarda Haçlı Seferlerine karşı İslam Dünyasını korumuşlardır. Yine aynı yüzyılda Trakya’daki Peçeneklerle temas da kurulmuştur. Ayrıca Bizans Devletinin Türklere karşı Batı Anadolu’ya Trakya’dan getirdikleri Kuman Türklerini yerleştirdiği Bizans kaynaklarında geçer. Diğer taraftan Hazar lakaplı Bizans imparatorunun da Anadolu ve İstanbul’a çok önceden Hazar Türklerini asker olarak yerleştirdiği Bizans kaynaklarında geçer. Azerbaycan’ın Türkleşmesi ise çok daha önceden Hazar Kağanlığı etkisiyle gerçekleşmiş ve güneyden gelen Oğuzlar da bunu pekiştirmiştir. 11. yüyılda doğudan gelen Kıpçak akınları nedeniyle güç kaybeden Hazar Kağanlığı yıkılmış ve Hazar Kağanlığını oluşturan Türk boylarının bir kısmı Avrupa içlerine göç ederken bir kısmı güneye yani Azerbaycan’a göçmüştür. Dolayısıyla Hazar Denizinin hem güneyinden hem kuzeyinden Türk göçleri yaşanmıştır. Anadolu Türklüğünü besleyen damar ise Azerbaycan göç koridoru olmuştur. 

İkinci büyük göç dalgası ise Büyük Selçuklu Devletinin son hakanı Sancar’ın Katvan Savaşı’nda Karahitaylara yenilmesi nedeniyle Karahitayların Karlukları itelemesi, Karluk boylarının da daha batıdaki Oğuzları itelemesi sonucu, Oğuzların Türkiye ve Azerbaycan’a göç etmeleridir. Nitekim Azerbaycan ve İran’a yerleşen büyük Oğuz kitleleri Sancar’ı tahttan indirecek kadar güçlülerdi. İkinci göç dalgasıyla gelen söz konusu Oğuzlar, yine kendileriyle soydaş olan ancak Fars etkisine giren Büyük Selçuklu Devleti’ni, o günkü devlet adamlarının sert politikalarına mukavemet amacıyla, istemeden de olsa yıkmışlardır. 

Üçüncü göç dalgası ise, 13. yüzyılda Moğol tehlikesinden kaçan Müslüman Türk boylarının (Osmanoğulları-Kayı boyu dahil, Avşarlar, Bayatlar gibi) Türkiye’ye yerleşmesiyle sonuçlanmıştır. Bu dönemde Moğolların ele geçirdikleri yerlerde insanlara zulüm etmeleri ve acımasız bir politika sürdürmeleri, Oğuz boylarının güvenli bölge olarak gördükleri Anadolu’ya göç etmelerinde etkili olmuştur. Alevi Türkmenlerin Anadolu’ya göçleri de yine bu dönemde gerçekleşmiştir. 

Dördüncü göç dalgası, Türkiye’ye yaşanan son Türk göçü olarak da bilinir. Sovyet Rusya mezaliminden kaçan Tatarlar, Azerbaycan ve Kafkas (Ahıska, Karaçay-Balkar) Türkleri ile Balkan (Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya vb) Türklerinin savaşlar ve etnik kırımlar nedeniyle son yüzyıllarda Türkiye’ye kabul edilmeleridir. www.islamdergisi.com

Oğuzlar ile devam edelim…

Oğuzlar, 10. yüzyıla kadar Oğuz Yabgu Devleti esnasında Üç Oklar ve Boz Oklar şeklinde ikili bir teşkilat halinde yaşıyordu. Oğuz Yabgu Devleti yıkıldığında kuzeyden Avrupa’ya giden boylar tarihte Uz ismiyle anılmış, Dandanakan savaşından sonra güneyden Anadolu’ya geçen Oğuzlar da Araplar tarafından Türkmen olarak anılmıştır.

Anadolu’ya Türkmenlerin yerleşmesi ise 1015-1021 yıllarında Çağrı Bey’in bir yurt arama amacıyla Doğu Anadolu’ya düzenlediği seferle başlamıştır. Karahanlı ve Gaznelilerin Oğuz boylarına verdiği rahatsızlık nedeniyle Selçuk Bey, Oğuzlar için yeni yurt arayışına girmiştir. 1018’de Ermeni kaynakları Van bölgesine giren Çağrı Bey komutasındaki Türkleri “Mızrak, ok ve yaydan ibaret silâhları çekili, beli kemerli uzun ve örülü saçlı, rüzgâr gibi uçan Türk atlılar” olarak tanımlar. Çağrı Bey, burada Ermenileri hallaç pamuğu gibi dağıtmıştır.

selcuklu-devleti-harita

1040’ta Dandanakan savaşında Gaznelileri yendikten sonra Selçuklular Anadolu’yu hedeflerine almışlardır. Tuğrul Bey’in kardeşi İbrahim Yınal, Türkistan’dan gelen yoğun bir Türkmen kitlesini 1047’de Anadolu’ya sevk etmiştir. Erzurum, Gümüşhane, Trabzon, Muş, Ağrı taraflarına doğru yayılan Türkmenler Doğu Anadolu’da bazı bölgeleri de ele geçirmişlerdir. Maveraünnehir’den gelen Türkmen boylarının 1047’de İbrahim Yınal tarafından Erzurum ve çevresine yerleştirildikleri kaynaklarla sabittir. O sıralar Erzurum birkaç kez Bizans’ın eline geçmiştir. Ancak şehir hayatı yaşamayan Türkmen boyları Doğu Anadolu’da 1071’den önce varlığını sürdürmüştür. Nitekim 1057’de Çağrı Bey’in oğlu Yakuti, Sivası alıp, Kayseri’ye kadar ilerlemiş; Türkmenler de Malatya’ya kadar ilerlemiştir.1071 Malazgirt Savaşında Bizans ordusu yok edilince Türkmenler, fetih hareketlerini hızlandırmış ve Anadolu’ya güvenle yerleşebilmiştir. Türkmenlerin bir kısmı, Doğu Anadolu’daki bölgelere ve şehirlere ıkta sistemi de devreye konularak bir bir yerleştirilmeye başlanmıştır. Türkmen boylarının Anadolu’yu fethiyle Maveraünnehir ve Horasan bölgesindeki Oğuz boyları Anadolu’ya yerleştirilmiştir. Bu dönemde Saltukoğulları, Danişmendliler, Artuklular, Mengücüklüler ve Ahlatşahlar, Türkmenlerin Anadolu’ya iskanında önemli katkıda bulunmuştur. Ayrıca bu dönemdeki tarihi kayıtlarda çok sayıda Rum ve Ermeni’nin Türk istilası nedeniyle batıya doğru kaydığı belirtilmektedir. Türklerin gelişiyle birlikte Anadolu’nun yerli halkları korku içerisinde daha batıya kaçmış ve büyük kalelere ve şehirlere sığınmışlardır.

artuklu-saltuklu-mengucek-danismend-harita

Nitekim devrin Malatya metropoliti ve tarihçi Suryani Mihail şunları kaydeder: “Türklere yenilen Rumlar bir daha onlara karşı duramadılar. İmparator Mihail’i korku aldı. Hıristiyanlara acıyarak adamlar gönderdi ve Pont bölgesinde kalmış halkın bakiyelerini, eşyalarını atlara ve arabalara yükletip denizin ötesine (Balkanlar’a) nakletti. Böylece ahalisiz kalan bu bölgelerde Türklerin yerleşmesine neden oldu ve bu sebeple de o herkesin tenkidine uğradı.”

Yine Ermeni bir tarihçi de Türk istilası nedeniyle doğu Anadolu’daki bölgelerden yoğun bir Ermeni göçünün İç ve Güney Anadolu’ya doğru gerçekleştiğini aktarmaktadır. 1000’li yıllarda başlayan Oğuz göçleri yüz yıl kadar sürmüş, aileler çoluk-çocuk ve sürüleriyle birlikte top yekün Anadolu’ya göç etmiştir.

Bir Bizans kaynağında; “kara ve deniz sanki bütün dünya, kafir barbarlar tarafından işgal edildi ve ıssızlaştırıldı. Onlar doğunun bütün köylerini, evlerini kiliseleriyle birlikte yağma ve istila ettiler” şeklinde tanımlarken, başka bir Bizans kaynağı da “Türkler, Karadeniz, Marmara, Adalar, Akdeniz arasındaki bütün memleketlere hakim oldular” diyerek anlatmaktadır. www.islamdergisi.com

Dandanekan Savaşından sonra başlayan ve 1071 Malazgirt Savaşı ile sağlamlaşan yüz yıllık göç sürecini, Moğol istilaları nedeniyle 1200’lü yıllarda Maveraünnehir’den ikinci bir Türk göçü izlemiştir. Büyük Selçuklu Devletinin ve Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra Anadolu’da Türkmenler küçük çapta beylikler kurmuştur.

anadolu-turk-beylikleri-harita-map

Osmanlı Beyliği, diğer Türk beyliklerini tek bir bayrak altında toplayıp, İstanbul’un da fethinden sonra bir cihan devleti olmuş ve imparatorluğuna dönüşmüştür.

osmanli-devleti

Türkiye Türkleri, Azerbaycan, Irak, Suriye, İran Türkleri ve Balkan Türkleri, Batı Gök Türklerini teşkil eden Oğuzların soyundan gelmektedir. Gök Türklerin de Hunların bir kolundan geldiği Çin kaynaklarında belirtilmektedir. Tarihsel süreç boyunca birbirinin devamı niteliğindeki Türk (Oğuz) devleti kronolojik olarak aşağıda sıralanmıştır. Bu devletler birbirinin devamı şeklinde olup sadece hanedanlarında, yönetim şeklinde ve hakimiyet alanlarında değişim olmuştur. Türk hakimiyeti, Milattan önce 318’den başlayıp günümüze değin devam eder.

Büyük Hun İmparatorluğu (MÖ 318-MS 300),
Gök Türk Devleti (552-582),
Batı Gök Türk Devleti (582-630),
II. Gök Türk İmparatorluğu (681-744),
Türgişler (690-739),
Hazar Kağanlığı (7. ve 11. yüzyıllar)
Oğuz Yabgu Devleti (750-1055),
Karahanlılar (Türk Hakanlığı),
Büyük Selçuklu İmparatorluğu (1038-1157),
Türkiye Selçuklu Devleti (1060-1308),
Anadolu Türk Beylikleri (1227-1521),

Akkoyunlu ve Karakoyunlu Türkmenleri,

Osmanlı İmparatorluğu (1299-1922),

Türkiye Cumhuriyeti (1923- ∞)

Yararlanılan bazı kaynaklar:
Agacanov, S. G. (2003), Oğuzlar, İst. Selenga Yay.
Eberhard, W. (1942), Çin’in Şimal Komşuları, Ankara: TTK.
Sümer, F. (1972), Oğuzlar (Türkmenler), Ankara Üniv. Basımevi.
Taşağıl, A. (2004), Çin Kaynaklarına göre Türk Boyları, Ankara, TTK.
Taşağıl, A. (2004), Gök Türkler I, II, III, Ankara: TTK.
Taşağıl, A. (2013), Orta Asya Türk Tarihi I,III, Anadolu Üniv, Eskişehir.
Ögel, B. (1982), Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi, Ankara: Kült. Bakanlığı.

www.islamdergisi.com
Her hakkı Türk milletine aittir. Kaynak göstermek suretiyle her türlü ortamda yayınlanabilir.

Okumanızı tavsiye ettiğimiz diğer yazılar:
* Danişmentliler Kimdir?

Loading

17.799 - 2
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Türkiye Türklerinin Kökeni” üzerine 5 yorum.

  1. Makalenizi okuyarak hayran kaldım. 42 yaşımdan sonra tarihimiz hakkında makaleler okumaya çalışıyorum. Makalenizi tekrar okumak için e-posta ile PDF olarak gönderirseniz sevinirim.

    1. Burçin hanım takdirlerinizden dolayı teşekkür ederim. Lakin ilkelerimiz gereği PDF ile göndermiyoruz. Ancak isterseniz makalemizin linkini paylaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın