Vesvese Vermek İçin Dergaha 20 Yıl Hizmet Eden Şeytan

    Cüneyd-i Bağdadi (kuddise sirruh) Ş- Şeytanın vesvesesi 2hazretleri evliyanın büyüklerinden olup Bağdat’ta yaşamış büyük bir âlim ve veli zattır. Bir gün kendisine şaçı sakalı ağarmış beli bükülmüş oldukça yaşlı bir ihtiyar geldi ve;
-” Ey Cüneyd, eğer kabul edersen sana mürit (tasavvuf öğrencisi) olmak istiyorum.” der.
Cüneydi Bağdadi hazretleri:

-” Tamam seni bir şartla kabul ederim.” der.

Yaşlı adam:
-” Şartın nedir? der.
Cüneyd:

-” Ben ne emredersem itirazsız yaparsan seni mürit olarak kabul ederim.” der.

Yaşlı adam:

-” Tamam kabul ettim.” der ve Cüneydi Bağdadi hazretlerinin dergahına hizmet için kolları sıvar.
Aradan tam yirmi yıl geçer. Bir gün Cüneyt hazretleri yaşlı adama:

-” Ey İhtiyar feneri hazırla, bu akşam seninle bir dostumu ziyarete gideceğim.” der.

Yaşlı adam feneri yakar bir süre sonra karanlık havada ve çamurlu bir yolda önde Cüneydi Bağdadi hazretleri arakada elinde fenerle İhtiyar adam yola çıkarlar. O esnada karşı yönden gelen bir başkası Cüneyd’e:

-” Ey Cüneyt, senin gibi alim bir kimseye hiç yakışıyor mu ki, bu çamurlu yolda yürümekte zorlanan şu ihtiyarın eline feneri vermişsin de, ona eziyet ediyorsun?” der.
Cüneyt, yolcuya hitaben:

-” Şeytanın eziyette olması gerekir.” der.

Elinde fenerle çamurlu yolda yürümekte zorlanan İhtiyar Mürit elindeki feneri öfkeyle yere atarak:

-” Ey Cüneyt! Sen benim şeytan olduğumu biliyor muydun?” der.
Cüneyt:
-” Hem de bana geldiğin ilk günden beri senin şeytan olduğunu biliyordum.” der.
Şeytan geldiği günden beri kolladığı fırsatı bulduğunu sanarak hemen cevap verir:

-” Ey Cüneyt! Meğer sen çok büyük bir insanmışsın. Sırf sana bir vesvese verebilmek için yirmi yıl kapında köle oldum çile çektim. Ancak bunu başaramadım.” diyerek Cüneyt’in kalbine gurur vermek ister.
Şeytanın bu ustaca şeytani manevrasını Allah’ın yardımı ile anlayan Cüneyt:

-” Çabuk buradan defol ey mel’ûn! Zira kalbime gurur vererek bana yirmi yılda yapamadığın kötülüğü şu anda yapacaksın.” der ve şeytandan Allah’a sığınır.

Görüldüğü gibi şeytan, evliyaullaha bile musallat olup onları dahi günaha sokmaya çalışırken bizler onun şerrinden nasıl emin olabiliriz? 
      

Loading

4.394 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Vesvese Vermek İçin Dergaha 20 Yıl Hizmet Eden Şeytan” üzerine 8 yorum.

    1. Şeytan insanın iradesini ele geçiremez ama insan iradesini şeytana teslim edebilir.

  1. Şeytan beden bulup Dünya’ya gelebiliyor ve insanlarla konuşabiliyor mu ki? Bu hikayeye inanalım. Şeytan maddi anlamda insan şekline giremez. Sadece gözle görülmeyecek manevi anlamdaki bir şekilde insan şekline girebilir? Ve insanlarla bu masalda anlatıldığı gibi fiziksel olarak iletişim kuramaz. Kaldı ki biz anlatılan Adem ile Hava isimli menkıbelerde şeytan peygamber olan Hz. Adem’i bile kandırmıştır. Peygamber olmayan Cüneyd-i Bağdadi’yi nasıl olmuş ta kandıramamıştır? Bunu bana mantıklı bir şekilde açıklayabilir misiniz? Bence bu tür anlatılan menkıbeler gerçek değil, uydurmadır.

    1. Selamun aleyküm sayın Ali Bey. Şeytanın her şekle girebileceği mütevatür hadisi şeriflerde mevcuttur. Şeytan Eyüp peygamberi üzmek için hanımı Rahme annemize çeşitli şekillerde gelebilmiştir.
      Ancak Rahme Hatun bir peygamber olmadığı halde İblis onu kandıramamıştır..!
      Hz. İsmail peygamber çocukken babası İbrahim peygamber tarafından kurban edilmeye götürülürken şeytanın, Hacer validemizi İbrahim peygambere karşı isyan ettirmeye çalışması ve bunu başaramaması, bütün bu olup bitenler esnasında da iblisin insan şekline girdiği sanırım malumunuzdur. Oysaki Hacer validemiz bir peygamber değildi..!
      Malum, Peygamberlerin haberleri vahye ve Peygamberlerin rivayetlerine dayanır.

      Peygamber Efendimizin naklettiği menkıbelerde insanlara insan şeklinde göründüğü ve hatta hicretten önce Kureyşli müşriklere Darun-nedve denilen evde akıl hocalığı yaptığı mütevatür haberlerdendir.

      Peygamber efendimizin eshabı ile bir evde sohbette bulunduğu esnada şeytanın, kapıyı tıklayıp izin isteyerek içeri girdiği ve hilelerini bir bir anlattığı sahih haberlerdendir.
      Bu hususta bir çok örnek mevcuttur.
      Sayın Ali Bey siz, kıssadan hisse çıkarıp verilmek istenilen mesajı alacağınız yerde, inkar yolunu seçmiş bulunmaktasınız. Sizin, şeytanı görememeniz, şeytanı başkalarının da görmeyeceği anlamına gelemez.

      İblis Adem peygamberi cennette kandırmadı Havva annemizi kandırdı. Havva annemiz de yasak meyveyi yeme hususunda Adem peygamberi ikna etti. Kaldı ki o zaman Adem henüz bir peygamber de değildi.

      Size göre uydurma olan bu hikayeler bize göre mantıklı ve doğrudur. Bu kıssaya inanmak farz değil, vacip değil, kaldı ki biz, kimseyi bu menkıbeye inanması hususunda zorlamış da değiliz.
      Bizim maksadımız kıssadan hisse ile, Allah rızası için müminleri şeytanlara karşı uyarmaktır.
      Allah’a emanet olunuz.

  2. evet hocam,yanlış bir bilgimi düzelmeltme mi sağladınız teşekkürler,biz böyle biliyorduk kulaktan duymalar olurya yeri geldi sordum öğrendim elhamdulillah,demekki besmele çekince o an uzaklaşıyor ama hiç kopmuyor takipten mel un şeytan öylemi oluyor…

  3. hocam derlerdi ki şeytan Allahcc.anılınca o ortamda bulunmaz diye,bu şeytan nasıl 20 yıl hizmet etmiş,ya o ortamda zikir yoktu yada bizim bilgimiz yanlış bilgimiz yanlış desem az ihtimal çünkü Allahcc.ın çokça anılmasını allahcc.ın anıldığı yerde şeytan durmaz derlerdi sizce….

    1. Sizin bu husustaki bilginiz eksiktir muhterem. Zira, Allah’ın Rasulü namaz kıldırmadan önce cemaate dönüp;
      -“Ey Eshabım saflarınızı sıklaştırınız! Zira, şeytanın aranızdaki boşluklarda karakoyun gibi dolaştığını görmekteyim.” diye buyurduğun da, Eshab-i Kiram hazretlerinin “euzü besmele” çekmediklerini mi sanıyorsun?

Bir yanıt yazın