Abdürrahim Reyhani Hakkında

Abdürrahim Reyhani isminde şeyh olduğu kaza namazları

iddia edilen bir kimse kaza namazının kılınmasının gerekli olmadığını aşağıdaki yazıları ile beyan etmiş. Oysaki kaza namazlarını kılmak Rasulullahın bizzat kılması ve eshabına kıldırması ile sabittir. Mezkür zatın kaza namazı hakkında şu konuşmaları geçmektedir:
“Namaz ibadetlerin başı.
Şimdi biz bunlara kazayı kılma demiyoruz. Fakat kazayı kıl da demiyoruz. Muhayyer bırakılmış. Ama evvabin namazı ile teheccüd namazı emir.”
AÇIKLAMA: Halbuki evvabin namazı da teheccüd namazı da ittifakla belirtilmiştir ki emir değil nafile namazdır. Sohbetin devamı şöyle:

“Kazayı kılın veya kılmayın diye yazılmış mı? Hayır.
Bizim tarikattan ders almış bir kimse hocanın vaazini dinliyor. Hocalar da haklı. Bursa’da da biz böyle bir şeyle karşılaştık. Bana gizli söyledi. Cemaatin içerisinde değil.
-“Kaza namazı kılmayın” diyormuşsunuz.
-“Hocam büyüklerimizin emirleri böyle.”
-Ama zahirde bir ayet var. “Namazınızı kaza edin.”
-“Ayete itiraz etmiyoruz. Size de itiraz etmiyoruz. Ama bir boy abdesti var. Büyüklerimiz “Boy abdestini inanaraktan alırsanız kaza namazından da kurtulursunuz” buyuruyorlar.”
AÇIKLAMA: Hangi büyükler söylemişse gusül abdesti kaza namazlarının kılınması hükmünü kaldırıyormuş. Hiçbir senedi olmadan büyüklere büyük bir iftiradır bu. Devamında:
“Bir de:
“Güçleştirmeyiniz. Kolaylaştırınız” diye bir emir var.
Adama “kaza kılacaksın” dersek, altından çıkamaz, zaten kendisi kılarsa kılma denilmez. Kazayı kılacaksın deyince 10 tanesi girer. Doksan tanesi girmez.
Şimdi hoca vaaz ediyor diyor ki:
-“Kazası olan nafile namaz kılamaz diyor.” Doğrudur.
Mürşidi olmayan, tarikatı olmayanlar içindir.
Büyüklerimiz sana “boy abdestini halis niyetle al” diyorlar. Niçin? Temizlenmek için. İnanaraktan aldınsa diyor ki sana:
-“Senin kazanda kalmadı”.
Bu meşayihinin sözüne inandınsa kazanı kılma. Yok hocanın sözü geçerli ise senin için, kazanı kıl.”
Kaynak:   kaza namazı-Abdürrahim Reyhan Erzincani (Tasavvuf Sohbetleri)



AÇIKLAMA: Bu söz de şeyh, “Güçleştirmeyiniz. Kolaylaştırınız” Hadisi şerifine de kendi aklına göre mana vererek tam bir dalalet çukuruna düşmektedir. Bir kimse kolaylaşatırmak için farzları kaldırmaya kalkarsa dinden çıkar. Bu sebepledir ki Nakşibendi Sâdâtları, “Şeriatsiz tarikat zındıklıktır ” buyurmuştur. 

KAZA NAMAZININ ŞERİİ DELİLLERİ
Rasul-i Ekrem (s.a.v.) kaza namazı kılmıştır. Bunlardan birisi şöyle vaki olmuştur:
Hendek Savaşı’nda, müşrikler Peygamberimize namaz kılmaya fırsat vermeyip hücumlarını sıklaştırınca, Allah’ın elçisi dört vakit namazını kılamamıştır. Gecenin bir bölümü geçince Allah elçisi, Bilâl-i Habeşi’ye ezan okumasını emir buyurdu. Hazreti Bilâl ezan okudu, akabinde kamet getirdi ve öğleyi kıldılar. Bunları mütakiben Bilali Habeşi’ye her vakit için ayrı ayrı kamet getirmesini buyuran Rasulullah, ikindiyi, akşamı ve yatsıyı kıldırdılar. Bunlardan başka Rasûlüllah (s.a.v.) üç ayrı yolculuklarında, üç kez uyuyakaldıklarından, sabah namazını ashab-ı kiramla kaza etmiştir.

Bunlardan birisi Hayber Gazası dönüşüdür. Ebû Hürayra’nın naklettiğine göre, Allah’ın Rasulü konaklama yerinde, uyku basınca istirahate çekilmiş ve Hazreti Bilâl’e kendilerini sabah namaz için uyandırmasını bildirmiştir. Bilâli Habeşi hazretleri de uyuya kalınca sabah vakti geçmiş aşırı yorgunluktan ne Rasûlüllah (s.a.v.), ne de sahabeden hiçbirisi uyanmamışlardı. İlk uyanan Rasûlüllah olmuş ve Bilâl’ı uyandırmış ve ;

-“ Ya Bilal niçin bizi uyandırmadın” buyurunca, Bilal-i Habeşi hazretleri:

-“ Ey Allahın Rasulü ben dahi yorgunluktan uyuya kalmışım.” diye cevap vermişlerdir.

Rasulullah(s.a.v.) güneş bir süre yükseldikten sonra eshabına abdest almalarını emretmiş, iki rek’at sabah namazının sünnetini kaza ettikten sonra, Hazreti Bilâl’e kamet getirmesini buyurup sabah namazının farzını cemaatle birlikte kaza ettikten sonra Allah’ın Rasulü şöyle buyurmuştur:

-” Her kim namazını unutursa, onu hatırladığı zaman hemen kılsın. Çünkü, Allah: “Beni anman için namaz kıl” (Tâhâ, 20/ 14) buyurdu”
(Müslim, Mesâcid, 309; Ebu Dâvud, Salât, 11; Tirmizi, Tefsîru Sûre, 20; İbn Mâce, Salât, 10; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 47).
İmran b. Hüsayn ve Ebu Katâde’nin ayrı ayrı naklettiği başka bir seferde ise, uyku sebebiyle Rasulullah(s.a.v.) sabah namazını güneş doğup etraf ağardıktan sonra kaza olarak kıldırmıştır. Hadisçiler, bunun Hayber, Tebük, Hudeybiye veya Ceyşü’l-Umerâ gazâsına ait olabileceğini ifade etmişlerdir. (Buhârî, Teyemmüm, 6; Menâkıb, 25; Müslim, Mesâcid, 311, 312; Sahîh-i Müslim Terceme ve Şerhi, IV, 1955-1963)

Loading

2.058 - 1
DİKKAT: Hakaret, küfür, tehdit içeren mesajlarla ilgili gerekli yasal işlemler yapılır. Tüm gönderilerde IP adresleri ve gönderim tarihi sistem tarafından kaydedilmektedir. Soru veya mesaj göndermeden önce nezaket kurallarına dikkat ediniz.

Aşağıdaki formu doldururken isim kısmında takma ad veya rumuz kullanabilirsiniz. İnternet sitesi kısmını boş bırakınız. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir. Eposta adresiniz yayımlanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


“Abdürrahim Reyhani Hakkında” üzerine 2 yorum.

  1. Siz mevzuyu yanlış anlamışsınız.Tarikata girmek isteyenin kaza namazı olmaması lazım usul budur.Şeyh efendi diyor ki “kaza namazı var diye tarikata almasak” alacak adam bulamayız.Dolayısıyla Tarikata girme şartı olarak sormuyor kolaylaştırıyoruz” diyor.Kaza namazı yok demiyor.Düzeltmeniz rica olunur.Yazının başından itibaren yayımlayınız veya.

    1. Abdürrahim efendi! Siz bu hususta yazdığımız ayet ve hadisleri ve müctehidlerin içtihadını okumadan kendi kendinize fetva vermişsiniz. Yanlış yoldasınız kardeşim.
      Rasulullah aleyhisselam kaza namazlarını kıldı ise ki kıldı, siz de biz de kılmak zorundayız. Yok falan ulema şöyle demiş yok böyle demiş bunlar ahirette sizi kurtarmaz. Hıristiyanlığın bozulmasının sebebi de başlangıç da “şunu yaptırırsak zorlanırlar”, “bunu söylersek dinden vazgeçerler” diyerek ilahi dini hurafelerle doldurup Allah’ın lanetine uğramışlardır.
      “Zorlaştırmayınız , kolaylaştırınız” hadisi şerifini de yanlış yorumluyorsunuz. O hadis şerif, şu farzı kaldırınız şu haramları yaptırınız anlamında değildir. Zaruret olduğunda ruhsatlarla amel ediniz anlamındadır. Yani yola çıkan seferi olduğu için farzları ikişer rekat kılabilir. Seferi olanlar orucunu sonra kaza edebilir anlamındadır.

Bir yanıt yazın

error: İçeriği kopyalamak yasaktır.